Biriyle çıkmak yani flört etmek hem zaman hem de maddi açıdan önemli bir yatırım.

ABD ve İngiltere’de ortak faaliyet gösteren bir araştırma şirketi, flört alışkanlıklarının nasıl değiştiğine dair bir araştırma yapmış. Toplamda 4 bin yetişkine uygulanan ankette, katılanların %47 si, emin olmadıkları kişiler için para harcamak istemediklerini ve randevuyu erken bitirmeyi tercih ettiklerini belirtmişler.

Araştırma verilerinin benim için daha ilgi çekici olan kısmı, özellikle 1996-2010 yılları arasında doğan Z kuşağı arasında bu cevabı verenlerin oranının yüzde 56’ya yükseliyor olması.

Şayet benzer bir araştırma ülkemizde de yapılıyor olsaydı, sonuçlar pek de farklı olmazdı diye düşünüyorum. Etrafımdaki genç bekarların evlilikle neticelenecek ciddi ilişkiler kurmakla ilgili ciddi endişeleri olduğunu biliyorum. Hiçbiri, “doğru insan” değilse, bir daha görmeyeceği ya da görmek istemeyeceği birine vaktini ve parasını harcamak istemiyor.

Eskiden ilk buluşmada nezaketen de olsa tanışılan kişiyle az da olsa vakit geçirilirdi. Şimdiki gençler, karşısındakinden emin olamadığında ne zamanını ne de parasını boşuna harcamak istemiyor. Hatta randevunun başında bunu anladığında görüşmenin bitmesini bile beklemeden kalkıp gitmeyi tercih edeni duydum. Kulağa acımasız gelse de bunun pek çok nedeni var aslında.

Birincisi ve en önemlisi finansal kaygılar. Artan ekonomik baskıyla birlikte yetişkinlerin flört alışkanlıklarında daha pragmatik bir yaklaşım sergilemeleri aslında hiç de şaşırtıcı değil. Tek başına yaşamanın bile oldukça yüksek maliyetli olduğu bir dünyada, bir başkasının ve hatta doğacak muhtemel çocukların finansal yükünü taşımak kısmı endişe verici. Bu yüzden “Eğer evleneceğim insan değilse boşuna vaktimi ve paramı harcamayayım.” düşüncesindeler. Dolayısıyla daha aceleciler. Bir kişiden diğerine daha hızlı ve daha kolay atlayabiliyorlar.

İkincisi, sosyal medya ve online uygulamalar aracılığıyla çok sayıda kişiye hızlı erişim imkanı elde ediyor olmak. Günümüz insanı birkaç tıkla ihtiyacı olanı internet sitesinden dakikalar içinde alabiliyorlar. Benzer bir tüketim hızı flört anlayışına da hakim. “Doğru insan” olacağını düşündüğü insana hızla ulaşmak istiyorlar. Görüştüğü kişiyle aralarında hızlı bir “kıvılcım” oluşmadıysa da tatmin olmuyorlar. Bilindik bir tabirle “elektrik uyuşmaması” nedeniyle de ilişkiyi hızlı bir şekilde bitiriyorlar.

Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?